related Results

• ilerleme (n.)
  دعم
  more ...
• yüreklendirmek (v.)
  دعم
  more ...
• dayanak (n.)
  دعم
  more ...
• destek (n.)
  دعم
  more ...
• kuvvetlenmek (v.)
  دعم
  more ...
• pekişmek (v.)
  دعم
  more ...
• cesaretlendirmek (v.)
  دعم
  more ...
• özendirmek (v.)
  دعم
  more ...
• sübvansiyon (n.) , {econ.}
  دعم {اقتصاد}
  more ...
• dayamak (v.)
  دعم {[دَعْمًا]}
  more ...
• pekiştirmek (v.)
  دعم
  more ...
• savunma (n.)
  دعم
  more ...
• desteklemek (v.)
  دعم
  more ...
• birleştirmek (v.)
  دعم
  more ...
• yapıştırmak (v.)
  دعم
  more ...
• iane (n.) , {econ.}
  دعم {اقتصاد}
  more ...
• güçlendirmek (v.)
  دعم
  more ...
• kuvvetlendirmek (v.)
  دعم
  more ...
• desteklemek
  تَأييِد . الفاء الَدَعْم
  more ...
• gıda maddesi yardımı
  دعم المواد الغذائية
  more ...

Examples

• Destek olduğun için sağol, Baba.
  شكراً للدعمِ، أَبّ.
• Babamın desteğini ve ordusunu sevecenliğinizle kazanmadınız.
  لن تكسب دعم أبي أو جيشه بالسحر وحسب
• Güven oyu için sağol Baba.
  شكراً على دعم الثقة، أبي
• Gözünün yedinci kongre bölgesinde olduğunu biliyorum... ...ki bu durumda babamın desteği zorunlu olacak.
  ،أعلم بأنّك لفتت الأنظار بحي الكونغرس السابع في نفس الحالة دعم أبي سيكون...ضروريّ؟
• Max, ne yaptığını çok iyi biliyor, tamam mı? Buraya destek için geldiğini sanmıştım, baba.
  ماكس)، إنها تدرك ما تقوم به، حسناً؟) - ظننتك هنا من أجل الدعم يا أبي -
• Hiç korkmadığını bilmenizi istiyor. Ayrıca bebeğin babasının ailesinden yardım alıyor ve... Bilmiyorum.
  وهي تحصل على دعم عائلة الأب لا اعرف اعتقد انه ما تريده
• Hiç korkmadığını bilmenizi istiyor. Ayrıca bebeğin babasının ailesinden yardım alıyor ve... Bilmiyorum.
  وهي تحصل على دعم عائلة الأب لا اعرف اعتقد انه ما تريده
• Bayan Hardman'a olan desteğimi göstermek için. Onun çektiği hastalığı benim teyzem de çekti... ...düşündüm ki-
  (حسنٌ، لقد أردتُ أن أُبيِّن دعمي للسيدة (هاردمان ...هذا سبب وفاتها، وكانت لدي أيضًا تلك العمّة التي